Basın açıklamasında;
1 Mayıs'ta Taksim iradesine sahip çıktık
Sömürüye, aşağılanmaya karşı çıkan işçilerin; emeğimiz, bedenimiz, varoluşlarımız bizimdir diyerek isyanı kuşanan kadınların ve LGBTİ+'ların; Kayyum politikalarıyla, YSK darbesiyle Van'da iradesi gasledilmek istenen Kürt halkının; baskı ve yasaklarla sindirilmeye çalışılan, açlık, yoksulluk ve ölüm çemberine sıkıştırılmak istenen, geleceği çalınan üniversitelilerin, gençlerin direniş sesiyle inledi Taksim'e çıkan yollar. Bizler ise üniversiteliler olarak özgürlüğümüz için, çalınan yaşamlarımız için, barınma, beslenme ve ulaşım hakkımız için Taksim'de isyan sesini yükselttik. Maruz bırakıldığımız geleceksizlik politikalarına ve kayyum rektörler eliyle üniversiteye yönelik artan baskı ve yasaklara karşı 1 Mayıs'ta Taksim iradesine sahip çıktık. Taksim yolunda intihara sürüklenen, ihmallerle katledilen, geçinemeyen sıra arkadaşlarımızın öfkesiyle yürüdük. Karşımıza çıkan ise barikatlar ve yasaklar oldu. Oysa milyonların insanca ve onurlu bir yaşam isteği, özgürlük isteği önünde hiçbir barikat duramaz. Özgürlük barikatın ardında diyerek yürüdük, birlikte zorladık barikatları. 1 Mayıs'ta Taksim iradesiyle yürüyen binlerle bir direniş hikayesi yazdık.
İşçi sınıfının her hak mücadelesinin önüne yasak ve baskılarla çıkan; bir gece yarısı İstanbul sözleşmesinden çıkıp kadınları katleden, failleri koruyan, aklayan; üniversitelileri geleceksizliğe, intiharlara sürükleyen; baskı ve yasaklarla, kayyum rektörlerle öğrencileri sindirmeye çalışan; rant ve talan politikalarıyla doğamızı katleden; Kürt halkına yönelik savaş politikaları uygulayan; milyonlara açlık ve sefaleti reva gören Saray'ın korkulu rüyası elbette bizim artık yeter diyerek direnişe geçmemizdir.
Bizlerin mücadelesinden, örgütlülüğünden, direnişinden korkuyorlar. Biliyorlar ki 22 yıllık yıkımın sorumlusu iktidar medya ve hukuk üzerinde hegemonya kurmak istese de, korku iklimi yaratmaya çalışsa da üniversitelilerin kampüsten sokağa büyüttüğü mücadeleyi engelleyemiyor. Bu yüzden ki 1 Mayıs'tan sonra Saray tüm gücüyle bizlerin direnişini terörize etmeye, direnenleri hedef göstermeye başladı. 3 Mayıs'ta başlayan ve sonrasında devam eden ev baskınlarıyla onlarca kişi gözaltına alındı ve tutuklandı. Tutuklu arkadaşlarımızın dosyalarında yazan ise "direnme suçu" işledikleri.
1 Mayıs alanı Taksim'dir diyenler değil Taksim'i halka kapatanlar suçludur
Özgürlük isteyenler, barikatları kabul etmeyenler değil, direnenlere plastik mermilerle ve biber gazlarıyla saldıranlar suçludur. Devrimci önderlerimizden İbrahim Kaypakkaya'nın mücadelesini alanlara taşıyanlar değil, işkence uygulayanlar suçludur. Direnen Filistin halkı ile dayanışma gösterenler değil, İşgalci İsrail'le ticari anlaşmalarına son vermeyenler suçludur. Onlar istedikleri kadar suç desinler; bizler yaşamak için, özgürlüğümüz için direnmeye devam edeceğiz. Madem onlarca arkadaşımızı tutsak ederek direnişimizi durdurmak, bizi korkutmak istiyorlar hep birlikte daha güçlü haykıracağız: İşçi sınıfının, ezilenlerin ve sömürülenlerin dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs'a; milyonların mücadele alanı Taksim’e, özgürlükleri için direnen üniversitelilere özgürlük. Tüm sıra arkadaşlarımızı, bu hukuksuzluğa karşı ses çıkarmaya hayatın her alanında mücadeleye çağırıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
GÜNCEL
Yayınlanma: 23 Mayıs 2024 - 21:57
Çanakkale'de 1 Mayıs olayları için yürüyüş
Çanakkale Gençlik Örgütleri ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İl Başkanlığı, golf çay bahçesinde başlayarak kordon boyu yürüyüş gerçekleştirdi ve iskele meydanda basın açıklaması yaptı.
GÜNCEL
23 Mayıs 2024 - 21:57